60'lı yılların sonlarına doğru, Kıbrıs'ta yaşanan sosyal ve siyasal olaylar, adanın Türk ve Rum halkları arasında ciddi ayrılıklara neden oldu. 1963-1968 yılları arasında Kıbrıslı Türklerin yurtdışına çıkışları yasaklandı ve bu durum özellikle üniversite eğitimine hazırlanan gençleri etkiledi.
Bu dönemde Kıbrıs, siyasi karmaşa ve etnik gerilimlerin hüküm sürdüğü bir süreç yaşadı. 1963 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türk ve Rum kesimleri arasında anlaşmazlıklar baş gösterdi. 1964'te Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün adaya gelmesiyle taraflar arasında bir çatışma duraklaması yaşandı. Ancak, 1967 yılında, Yunanistan'ın darbe girişimiyle birlikte adada tansiyon yeniden yükseldi.
Bu siyasi ve sosyal belirsizlik ortamında, Kıbrıslı Türklerin yurtdışına çıkışları 1963-1968 yılları arasında yasaklandı. Bu yasak, özellikle üniversite eğitimine hazırlanan gençler üzerinde büyük bir etki yarattı. Yurtdışında eğitim alma fırsatları engellenen gençler, geleceklerine dair umutlarını ve hayallerini zorlu bir sürece taşımak zorunda kaldılar.
Bu dönemde aynı zamanda dünya müzik sahnesine Beatles müzik topluluğunun damga vurduğu yıllar olarak da bilinir. Beatles'ın müziği tüm dünya gençliğini etkiledi ve İngiliz grubunun üyeleri gibi üç gitar ve bir davulun olduğu müzik grupları popüler hale geldi.
Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk gençleri de bu müzik akımından etkilendi ve kendi müzik gruplarını oluşturmaya başladılar. 1968 yılı, Kıbrıs Türk gençleri için önemli bir dönüm noktasıydı, çünkü yüksek öğrenim için yurtdışına gitmek mümkün hale gelmişti. Bu dönemde birçok yetenekli genç müzisyen, yurtdışında eğitim alma fırsatını yakalarken, aynı zamanda müzik grupları içerisinde aktif rol oynamaktaydı.
Ancak, yurtdışına eğitim için ayrılan gençlerin müzik gruplarından ayrılma zorunluluğu, birçok müzik grubunun dağılmasına yol açtı. Ancak, ayrılanların yerine başka ortaokul veya lise öğrencilerinin katılımıyla veya dağılan grupların yeniden bir araya gelmesiyle yeni müzik grupları kurulmaya devam etti.
Bu süreç içerisinde 1968 yılı sonlarına doğru 'Adsızlar' adlı yeni bir müzik grubu müzikseverlerle buluştu. Bu grup, Erol Baybars, Hasan Güryel ve Derviş Güryel'in birlikteliğiyle oluşmuştu. Sahne ve müzik deneyimlerine sahip olan bu üçlü, 68 öncesinden gelen bir birikime sahip olmaları sayesinde çalışmalarında başarılı olmuşlardı. İngilizce ve Türkçe şarkılardan oluşan geniş bir repertuarları vardı.
Ancak, Hasan Güryel'in 1969 sonlarında Londra'ya gitmesiyle 'Adsızlar' müzik grubu dağıldı. Bu ayrılık, müzik tarihimizde önemli bir sayfayı kapatırken, aynı zamanda o dönemde yaşanan müzikal deneyimlerin hatırasını gelecek kuşaklara taşıyan anılardan biri oldu. Bu dönemde yaşanan müzikal çalkantılar ve grupların kurulup dağılması, müziğin kültürel ve toplumsal değişimlerle iç içe olduğunu ve toplumun ruh halini yansıttığını göstermektedir.
60'lı yıllar, popüler müzik tarihinde büyük bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve bu dönemdeki en etkili müzik topluluklarından biri şüphesiz The Beatles'tır. The Beatles, Liverpool'da kurulan İngiliz rock müziği topluluğu olarak 1960 yılında müzikal kariyerine başlamış ve kısa sürede dünya çapında büyük bir üne kavuşmuştur.
Beatles'ın müziği, gençler arasında büyük bir hayranlık ve ilgi uyandırmıştır. John Lennon, Paul McCartney, George Harrison ve Ringo Starr'dan oluşan bu dört genç müzisyen, üç gitar ve bir davul düzenlemesiyle sahne almış ve müziğe getirdikleri yenilikçi yaklaşım sayesinde tüm dünyanın ilgi odağı haline gelmiştir.
The Beatles'ın müziği, sadece İngiliz gençlerinin değil, dünya gençliğinin de ilgisini çekmiştir. Bu dönemde tüm dünyada gençler, grup üyelerinin şarkıları, tarzı ve sahne performanslarıyla büyülenmiş ve onların etkisi altına girmiştir. Beatles'ın müziği, birçok genç müzisyene ilham kaynağı olmuş ve onların kendi müzik gruplarını oluşturmalarını teşvik etmiştir.
Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk gençleri de Beatles'ın etkisi altında kalmış ve üç gitar ve bir davulu bir araya getirerek kendi müzik gruplarını oluşturmaya başlamışlardır. Bu dönemde Kıbrıs'ta müzikal sahne ve grupların çeşitliliği artmış, gençler müziğin diliyle ifade bulmuş ve müzikle sosyal ve kültürel değişimleri yaşamışlardır.
Beatles'ın müziği, dünya gençliğini birleştiren bir etkiye sahip olmuştur. Müziğin gücü, toplumların farklı kesimlerindeki gençleri bir araya getirerek onların ortak bir ilgi ve tutkuyu paylaşmalarını sağlamıştır. Kıbrıs'taki genç müzisyenler de bu ruhu benimsemiş ve kendi müzik gruplarını oluşturarak müziğin gücünü deneyimlemiştir. Beatles'ın etkisi, müzikal anlamda bir dönemin sembolü olmuş ve bu dönemdeki müzikal deneyimler, Kıbrıs gençliğinin kimliğini şekillendiren önemli bir unsur olmuştur.
1960'lı yıllar, Kıbrıs Türk gençliği için önemli bir dönemdi çünkü bu yıllarda yüksek öğrenim için yurtdışına gitmek mümkün hale gelmişti. Bu dönemde birçok genç müzisyen, müzik grupları içerisinde görev alıyor ve kendi müzikal kariyerlerine adım atıyordu. Ancak, yurtdışında eğitim alma fırsatı, genç müzisyenlerin müzik grupları ile olan bağını zorlamıştır.
Birçok genç müzisyen, yurtdışında eğitim almaya karar verdiğinde müzik gruplarından ayrılmak zorunda kaldı. Bu durum, birçok müzik grubunun dağılmasına neden oldu. Gençler, eğitimleri için Kıbrıs'tan ayrılırken, müzik gruplarında çalan arkadaşlarından ve müzikal ortamlarından ayrılmak zorunda kalmak, duygusal açıdan zorlayıcı bir deneyim olmuştur.
Ancak bu mecburiyet karşısında, gençlerin müzik tutkusu ve müzikal yaratıcılığı durmadı. Ayrılanların yerine, ortaokul veya lise öğrencileri arasından yetenekli gençler katılarak veya dağılan grupların tekrar bir araya gelmesiyle yeni müzik grupları kuruldu. Bu şekilde, müzikal deneyim ve yeteneklerini paylaşan gençler, müziğe olan sevgilerini yaşatma fırsatı buldular.
Yeni müzik grupları, Kıbrıs Türk gençliğinin müzikal sahnesinde canlılık ve çeşitlilik getirdi. Gençler, müziği birleştirici bir unsur olarak görüyor ve müziğin gücüyle duygusal bağlarını sürdürmeye çalışıyorlardı. Bu dönemdeki müzik grupları, Kıbrıs'ta gençler arasında sosyal etkileşimi artırdı ve müzikal yeteneklerin keşfedilmesine katkı sağladı.
1960'lı yıllar, Kıbrıs Türk gençliği için hem müzikal hem de eğitim hayatında önemli bir dönüşüm yaşadığı bir zamandı. Yurtdışında eğitim imkanının açılması ve müzik gruplarının kurulması, gençlerin kendilerini ifade etme ve yeteneklerini geliştirme fırsatlarına sahip olmalarını sağladı. Bu dönemdeki müzikal deneyimler, Kıbrıs Türk gençliğinin kimliğini ve müzikal sahnesini şekillendiren önemli bir rol oynamıştır.
1968 yılının sonlarına doğru Kıbrıs müzik sahnesine katılan 'Adsızlar' grubu, dönemin önemli yeni müzik gruplarından biriydi. Grubun temel kadrosu, daha önce farklı gruplarda sahne deneyimi olan üç yetenekli müzisyen tarafından oluşturulmuştu. Bu müzisyenler arasında solo ve ritim gitaristi olarak öne çıkan Erol Baybars ile Güryeller'den Hasan Güryel (Bass Gitar) ve Derviş Güryel (Davul) kardeşler yer almaktaydı.
Adsızlar, sahip oldukları müzikal deneyim ve yetenekleri sayesinde hızla müzikseverlerin ilgisini çekmeyi başardılar. Üç kişilik bir grup olmalarına rağmen, daha önceki sahne deneyimlerinin de katkısıyla çalışmalarında herhangi bir sorun yaşamadan uyumlu bir şekilde bir araya geldiler.
Repertuarları oldukça genişti ve İngilizce ve Türkçe şarkılardan oluşuyordu. Bu sayede hem yerel müzikseverleri hem de yabancı şarkıları seven dinleyicileri etkilemeyi başardılar. İngilizce şarkılarla dünya müzik trendlerine uyum sağlarken, Türkçe şarkılarla da yerel müzikseverlerin beğenisini kazanıyorlardı.
'Adsızlar' grubu, Kıbrıs müzik sahnesinde yeni bir soluk getirerek geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Çalkantılı döneme rağmen genç müzisyenlerin müzikle olan bağlılığı ve yaratıcılığı, müzikal deneyimlerini Kıbrıs müziğine katkıda bulunmak için kullanmalarına yol açmıştır. Adsızlar, bu süreçte gençlerin müziğe olan ilgisinin ve müziğin birleştirici gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Hasan Güryel'in 1969 sonlarındaki Londra'ya gitmesi, 'Adsızlar' grubu için bir dönüm noktası oldu ve grubun dağılmasına neden oldu. Hasan Güryel'in gruptan ayrılmasıyla, grubun temel kadrosundaki bir üyenin eksikliği büyük bir etki yarattı ve grup çalışmalarını sürdüremedi.
Bu ayrılış, müzik tarihimizde önemli bir sayfaya işaret eder. 'Adsızlar'ın dağılması, o dönemde Kıbrıs müzik sahnesinde kendine özgü bir yer edinen bir müzik grubunun sonunu simgeler. Bu durum, dönemin müzikal atmosferi ve sosyal koşullarının da bir yansımasıdır. Hasan Güryel'in Londra'ya gitmesi, yurtdışında eğitim ve kariyer olanaklarının genç müzisyenler için cazip hale geldiği bir döneme denk gelmektedir.
Bu ayrılış, zaman tüneli içinde müzik tarihine geri dönüp bakıldığında, 'Adsızlar'ın müzik sahnesindeki kısa ama etkileyici varlığını hatırlatır. Grubun dağılmasına rağmen, o dönemdeki müzikal deneyimleri ve başarıları, Kıbrıs müzik tarihinde 'iz bırakmış' sayfalarından biri olarak anılmaya devam eder. Aynı zamanda, müziğin ve müzisyenlerin hayatlarının değişken doğasını ve müziğin yol açtığı duygusal ve yaratıcı etkileri hatırlatır. Bu süreç, müziğin ve sanatın bir toplumun yaşamında ve tarihinde önemli bir rol oynadığının da bir göstergesidir.
|