Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki bir konuşmada, Türk Dışişleri Bakanı Profesör Turan Güneş, Kıbrıs durumuna ve adanın Orta Doğu ve Doğu Akdeniz bölgelerindeki barış ve istikrar açısından önemine değindi.
Aynı gün Profesör Güneş ve Yunan Dışişleri Bakanı Sayın George Mavros, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Dr. Henry Kissinger ile görüşmeler yaptılar. Dr. Kissinger, Kıbrıs konusunda arabuluculuk girişiminde bulunmaya istekli olduklarında ki taraflar isterse kendisini kişisel olarak dahil etme teklifinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Sayın Güneş, hazırladığı metinden kısmen saparak Kıbrıs'ın bölünmesi fikrini kınadı ve Yunan Hükümeti'ni aynısını yapmaya davet etti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Türk Dışişleri Bakanı Profesör Turan Güneş'in Kıbrıs'ın bölünmesi fikrini kınadığını ve Yunan Hükümeti'ni aynısını yapmaya davet ettiğini duydu. Yunan Dışişleri Bakanı Sayın George Mavros, haklı bir yanıt hakkını kullanarak, Yunanistan'ın hem Enosis'i hem de bölünmeyi zaten reddettiğini söyledi.
Konuşmasında Profesör Güneş, Birleşmiş Milletler'deki Türk heyetini de yöneten kişi olarak Türkiye'nin daima ezilenlerin yanında olduğunu belirtti. Ardından Kıbrıs durumuna döndü.
O, Kıbrıs konusundaki Türk pozisyonunu daha önceki açıklamalarının bir özetini vererek açıkladı. Türkiye'nin son on yıl boyunca iki toplum arasındaki müzakereler sırasında soruna barışçıl bir çözüm bulma konusunda hiçbir çabayı esirgemediğini söyledi. Ancak bu müzakereler somut bir sonuç getirmemişti.
O tarihten bu yana Türkiye'nin her zaman adanın hükümetine karşı hazırlanan fiili durum girişimleriyle yüzleşmek zorunda kaldığını ekledi. Bu yılın on beş Temmuz'undaki en son ve en ciddi girişim, adayı ilhak etmeyi amaçlayan bir yabancı gücün uzun süre önceden hazırladığı bir darbe girişimi oldu.
Profesör Güneş'e göre Kıbrıs, Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Antlaşması tarafından yaratılan denge için hayati bir parçaydı. Ayrıca adanın uluslararası statüsü nedeniyle Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgelerinin istikrarı ve barışı için önemliydi. Bu nedenle adanın bağımsızlığını tehlikeye atan her türlü müdahale, bölgedeki dengeyi ve barışı yok ediyordu.
| 