Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu, Kıbrıs'ta Türk Müziği'nin icrasını ve yaygınlaşmasını hedefleyen bir oluşumdur. Mustafa Kenan Bey'in liderliğindeki bu topluluk, çeşitli müzik programları düzenlemiş ve Türk Müziği'nin seçkin eserlerini icra etmiştir. Topluluk, ses sanatçıları ve saz çalanlar arasında işbirliği ve dayanışmayı teşvik etmiş, müzisyenlerin yeteneklerini geliştirmelerine ve müzikal deneyimlerini paylaşmalarına olanak sağlamıştır.
Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu, amatör sanatçıların bir araya gelerek müziğin gücünü ve etkisini sergilediği bir platform olmuştur. Topluluk, Kıbrıs müzik sahnesinde ses getiren konserler ve etkinlikler düzenlemiş, dinleyicilere unutulmaz müzikal deneyimler sunmuştur. Bu oluşum, Kıbrıs'ta Türk Müziği'nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda önemli bir rol oynamıştır.
1956-1959 dönemleri arasında "Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu" adıyla anılmaya başlayan yeni bir oluşum ortaya çıkmıştır. Bu topluluk, o dönemin diğer bazı müzik topluluklarında yer alan ve aynı zamanda bu oluşuma da katılan müzisyenlerin ve solistlerin katkılarıyla şekillenmiştir.
Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu, 1955 yılından itibaren Rumların Türklere karşı gösterdiği şovenist tutum sebebiyle sosyal aktivitelerin durgunlaşmaya başladığı bir dönemde faaliyet göstermiştir. Ancak bu topluluk, Kıbrıs'ta yardıma muhtaç olan bazı kurumların yararına birçok konser düzenleyerek bu kurumlara destek olmayı hedeflemiştir.
Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu, müzikal yeteneklerini kullanarak toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamıştır. Konserlerinde Türk Müziği'nin seçkin eserlerini icra etmiş ve dinleyicilere unutulmaz müzik deneyimleri sunmuştur. Aynı zamanda, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden topluluk, yardıma muhtaç kurumlara gelir sağlayarak toplumun refahına katkıda bulunmuştur.
Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu'nun çabaları, müzikal yeteneklerini sergileyen müzisyenlerin ve solistlerin katkılarıyla bir araya gelerek güçlenmiştir. Bu topluluk, Kıbrıs müzik sahnesinde önemli bir yere sahip olmuş ve toplumun kültürel hayatına olumlu etkilerde bulunmuştur. Sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek yardımseverlik faaliyetlerine de katkı sağlayan Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu, dönemin zorluklarına rağmen müziği yaşatma ve topluma hizmet etme amacını başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir.
1955 yılında başlayan iç huzursuzluklar, Kıbrıs Türk Toplumu'nun sosyal hayatına ve etkinliklerine de olumsuz şekilde yansımaktaydı. Konserler ve temsillerle sosyal yaşamlarına renk katmaya çalışan toplum, giderek ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmaktaydı. Bu dönemde bazı yazarlar, bu etkinliklerdeki düşüşü gözlemlemiş ve bu durumu yazılarına yansıtmışlardır.
Ancak, "Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu" olarak anılan topluluk, Mustafa Kenan Bey'in önderliğinde, büyük zorluklarla karşılaşmasına rağmen etkinliklerine devam etmek için çaba sarf etmiştir. Topluluk, yardıma muhtaç kurumlar için konserler düzenlemek ve maddi yardım sağlamak amacıyla uğraş vermiştir. Bu çabalar, toplumun dayanışma ruhunu canlı tutmak ve ihtiyaç sahiplerine destek olmak için önemli bir adımdır.
Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu, ekonomik kriz döneminde bile müziğin gücünü kullanarak toplumun sosyal hayatına katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Etkinliklerini sürdürmek için mücadele eden topluluk, müzikal yeteneklerini sergileyerek insanlara keyifli anlar yaşatmış ve aynı zamanda toplumun ihtiyaçlarına destek olmuştur.
Bu dönemde Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu'nun çabaları, toplumun dayanışma ruhunu ve müzikseverlik duygusunu canlı tutmaya yardımcı olmuştur. Topluluk, zorlu koşullara rağmen etkinliklerini sürdürerek müziğin birleştirici ve iyileştirici gücünü kullanmış ve yardıma muhtaç olan kurumlara katkı sağlamıştır. Bu dönemde gerçekleştirilen konserlerin ve çalışmaların maddi zorluklarla nasıl hayata geçirildiği, yapılan bir röportajda şu şekilde ifade edilmiştir:
"...Hiç kimseden yardım görmedik. Kendi imkanlarımızla mücadele ettik ve genellikle ben kendi cebimden para harcadım, elbiseler diktirdim ve hatta bazen saz sanatçılarının konserlerimize katılması için kendi cebimden para verdim. Kimse bize çalışma yapabileceğimiz bir mekan sağlamadı. En sonunda Tekke'de çalışmalarımızı gerçekleştirebiliyorduk..."
Bu ifadeler, Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu'nun maddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve büyük özveriyle çalışmalarını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Topluluğun kendi kaynaklarını kullanarak finansman sağlaması, liderlerinin cebinden para harcaması ve hatta diğer sanatçılara destek olması, bu dönemdeki ekonomik zorlukları aşmaya yönelik bir çabadır.
Ayrıca, topluluğun çalışma yapabileceği bir mekan bulmakta güçlük çektiği ve en sonunda Tekke'de çalışmalarını gerçekleştirebildiği belirtilmektedir. Bu durum, topluluğun karşılaştığı engellere rağmen müziği yaşatmak için kendilerine uygun bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını göstermektedir.
Kıbrıs Ses ve Saz Topluluğu'nun bu maddi zorluklarla mücadele ederek çalışmalarını sürdürmesi, büyük bir özveriyi ve sanata olan tutkuyu ortaya koymaktadır. Bu çaba, topluluğun müziği ve topluma hizmeti ön planda tutması ve müzikal etkinliklerin devam etmesi için büyük bir emek harcadığını göstermektedir.
Aynı röportajda, 1950'li yıllarda Rumların adadaki Türk kültürünün yok olması için yoğunlaşan baskılarına karşı Kıbrıs Türk Toplumu'nun yabancılaşmasını engellemek amacıyla Türkiye'den sık sık sanatçıların gelerek konserler verdiği ve bu konserlerle ada halkının müziğe olan ilgisinin belirgin bir şekilde arttığı ifade edilmiştir. Bu durum, Türkiye'nin uzun yıllardan beri Kıbrıs ile Türkiye arasındaki kültürel bağları güçlendirmeye çalışmasının bir örneğidir.
Kıbrıs Türk Toplumu, Rumların baskılarına karşı kendi kültürel kimliklerini korumak ve yabancılaşmaya karşı direnmek için müzik etkinliklerini kullanmıştır. Türkiye'den gelen sanatçılar, Kıbrıs'a konserler vererek yerel halka müziği tanıtmış ve ilgisini artırmıştır. Bu sayede Kıbrıs Türk Toplumu, kendi müzikal kimliğini sürdürebilme ve kültürel bağlarını güçlendirme fırsatı bulmuştur.
Türkiye'nin bu dönemlerde Kıbrıs'a sanatçı göndererek kültürel bağları güçlendirmesi, Türk müziğinin Kıbrıs'ta yaşatılmasına ve halkın müziğe olan ilgisinin artmasına önemli katkılar sağlamıştır. Bu süreçte gerçekleşen konserler, Kıbrıs Türk Toplumu ile Türkiye arasındaki kültürel paylaşımı ve birlikte müzikal deneyimleri teşvik etmiştir.
Bu olay, Türkiye'nin Kıbrıs'ın kültürel ve sanatsal gelişimine destek vererek, kültürel bağları güçlendirmeye yönelik çabalarını göstermektedir. Ayrıca, müzik aracılığıyla yapılan bu kültürel etkileşim, Kıbrıs Türk Toplumu'nun kendi kültürel değerlerine sahip çıkmasını ve adada Türk müziğinin yaşamasını sağlamıştır.
Zaman zaman Türkiye'den Kıbrıs'a konser vermek için birçok sanatçı gelmiştir. Örneğin, kişisel deneyimlerinize dayanarak ifade ettiğiniz gibi, Münir Nurettin Selçuk gibi ünlü sanatçılar Kıbrıs'a gelerek konserler vermiştir. Siz daha küçükken Larnaka'da bulunuyordunuz ve Münir Nurettin Selçuk'un bir keman ve bir ud eşliğinde konser verdiğini hatırlıyorsunuz. Bu tür konserler genellikle Kıbrıs'ın müzikseverlerine unutulmaz anlar yaşatmıştır.
Zaman zaman Türkiye'den Kıbrıs'a konser vermek için birçok sanatçı gelmiştir. Örneğin, kişisel deneyimlerinize dayanarak ifade ettiğiniz gibi, Münir Nurettin Selçuk gibi ünlü sanatçılar Kıbrıs'a gelerek konserler vermiştir. Siz daha küçükken Larnaka'da bulunuyordunuz ve Münir Nurettin Selçuk'un bir keman ve bir ud eşliğinde konser verdiğini hatırlıyorsunuz. Bu tür konserler genellikle Kıbrıs'ın müzikseverlerine unutulmaz anlar yaşatmıştır.
Bu konserlerin yanı sıra zaman içinde diğer okuyucular ve sanatçılar da Kıbrıs'a gelerek konserler vermiştir. Bu, Kıbrıs'ın kültürel açıdan zenginleşmesine katkı sağlamış ve müzikseverlerin ilgisini canlı tutmuştur. Sanatçıların konserleri, Kıbrıs halkının müzikal deneyimini zenginleştirmiş ve sanatın gücüyle duygusal bağlar kurulmasına yardımcı olmuştur.
Bu konserler, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki kültürel bağları güçlendirmeye yönelik bir köprü işlevi görmüştür. Sanatçıların Kıbrıs'a gelerek konser vermesi, müzikal paylaşımı ve karşılıklı etkileşimi teşvik ederek kültürel bir alışverişe olanak sağlamıştır. Bu tür etkinlikler, müzikseverlerin coşkusunu artırmış ve Kıbrıs'ta sanatın ve müziğin önemini vurgulamıştır.
Kıbrıs Türk toplumunun yabancılaşma etkisini azaltmaya yönelik çabalar kapsamında, Türkiye'deki sanatçılar sürekli olarak Kıbrıs'a gelerek konserler veriyordu. Bu süreçte Türk Müziği'nin Kıbrıs'ta yaygınlaşması da dikkat çekici bir şekilde gözlemlenebiliyordu. Türkiye'nin Kıbrıs ile olan organik bağını güçlendirmeye yönelik çabaları da bu duruma örnek teşkil ediyordu.
Sanatçıların sürekli olarak Kıbrıs'a gelerek konserler vermesi, Kıbrıs Türk toplumunun kültürel ve müzikal açıdan Türkiye ile olan bağlarını canlı tutmaya çalışmasının bir göstergesidir. Bu konserler, Kıbrıs halkının müzikal deneyimini zenginleştirmekte ve Türk Müziği'nin yaygınlaşmasına katkı sağlamaktadır. Türk sanatçıların Kıbrıs'ta verdiği konserler, Kıbrıs Türk toplumunun kendi kültürel kimliğini korumasına ve yabancılaşma etkisini kırmaya yardımcı olmuştur.
Bu durum, Türkiye'nin Kıbrıs ile olan kültürel ve tarihsel bağlarını güçlendirmeye yönelik çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Sanat ve müzik aracılığıyla gerçekleştirilen bu etkileşimler, Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye ile olan organik bağını güçlendirmeye, ortak değerleri paylaşmaya ve kültürel alışverişi desteklemeye yönelik bir çabadır. Bu sayede Kıbrıs'ta Türk Müziği'nin yaygınlaşması ve Türk kültürünün korunması hedeflenmiştir.
Mustafa Kenan Bey, Darül Elhan'ın ikinci doğuşundan itibaren aktif bir şekilde yer alan ve önemli bir role sahip olan bir kişidir. Kendisi, kuruluşunda ve yönetiminde bulunduğu birçok grupla birlikte adından sıkça söz edilen bir sanatçıdır. Ancak 1963 yılından itibaren Mustafa Kenan Bey ve ekibinin Radyo ile ilişkileri kesilmiş ve yönetiminde bulundukları kuruluşların faaliyetleri sona ermiştir.
Bu dönemde Kıbrıs'ta meydana gelen siyasi ve sosyal olaylar, müzik alanında da etkilerini göstermiş ve kuruluşların faaliyetlerinin sona ermesine neden olmuştur. Mustafa Kenan Bey ve ekibinin Radyo ile ilişkilerinin kesilmesi, müzik etkinliklerinin azalması ve toplulukların faaliyetlerinin sona ermesi, Kıbrıs Türk toplumunda büyük bir değişimin işareti olmuştur.
Bu dönemde Kıbrıs'ta yaşanan olaylar, müzik alanında çalışmalar yapan sanatçıların faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırmış ve müzik hayatında bir durgunluğa yol açmıştır. Mustafa Kenan Bey ve ekibi de bu dönemde müzik faaliyetlerine ara vermek zorunda kalmıştır. Ancak Mustafa Kenan Bey'in geçmişteki katkıları ve etkisi, Kıbrıs müzik tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
1963 olayları, Mustafa Bey'in Radyo ile olan ilişkilerinin kesilmesine neden olmuştur. Ancak 1964 yılında, Mustafa Bey ve Yılmaz Taner'in öncülüğünde, mücahitlere yardım amacıyla yeni bir oluşum meydana getirme çalışmaları başlamıştır.
Bu yeni oluşum, mücahitlere destek sağlamak ve maddi yardım toplamak amacıyla konserler düzenlemeyi hedeflemiştir. Mustafa Bey ve Yılmaz Taner, birlikte çalışarak müzik etkinlikleri organize etmiş ve bu etkinliklerin geliri mücahitlere bağışlanmıştır.
Bu inisiyatif, Kıbrıs Türk toplumunun birlik ve dayanışma ruhunu yansıtan önemli bir girişim olarak kabul edilir. Mustafa Bey ve Yılmaz Taner'in önderliğinde gerçekleşen konserler, hem müzikseverlere keyifli bir deneyim sunmuş hem de mücahitlere destek olmuştur. Bu çalışmalar, Kıbrıs'ta yaşanan zorlu dönemde toplumun bir araya gelmesine ve dayanışmasına katkıda bulunmuştur.
|